Geçen hafta Ada'nın 18 ay aşılarını yaptırmak için evden çıktık.
Gittiğimiz sağlık ocağı yürüme mesafesinde en fazla 10 dakikalık bir yol.
Size sadece bu kadar kısa bir yolda bile bebek arabasıyla dışarıda olmanın
bazen ne kadar ızdırap verici olduğunu göstermek istedim.
Tek başına kızımı pusete bindirene kadarki kısım da zor ama onu atlattık. Daha mevzu apartmanın önünde başlıyor zaten. Kaldırımdan yola ineceğim ama ya kaldırım yüksek ya da önünde araba park ediyor. Sokağın caddeye bakan tarafına kadar yürüsem, o köşede de telefon kulübesi filan var. Mecbur içinde çocuk varken puseti kucaklayıp bir boşluktan yola indirdim.
Daha bir sokak gittik, kaldırımdan inip karşı kaldırıma geçmemiz gerekiyor ama ne mümkün. Engelliler için yapılmış o küçücük düzenekten inemiyoruz. Çünkü önünde araba var.
Sol tarafımız cadde. Kaldırım oldukça yüksek. Sinirim bozuldu. Ben de ne görürsem fotoğrafını çekeceğim dedim.
Caddedeki arabalara işaret ettim, durdurdum, puseti kucakladım, indirdim caddeye. Sadece kaldırımdan inebilmek için.
Yol aldığımız cadde de bir ana caddeye bağlanıyor. Trafik ışıklarının düğmesine basıp beklemeye başladık. Bu cadde oldukça kalabalık. Yeşil yandığında geçmeye başladık. Sağ tarafımdaki arabalara kırmızı yanıyor olmasına rağmen orta şeritten bir minibüs hiç yavaşlamadan canavar gibi önümüzden geçti. Aklım çıktı. Kendimizi karşıya zor attık. Diğer araç şöförleri filan asıldı kornaya ama minibüs bu, gazladı gitti. Allahtan diyorum anne babalarda sürekli bir önsezi hali var da milyon kere kontrol ediyoruz attığımız her adımı. Sadece ışığa göre hareket etseydim, Allah korusun.
Sağlık ocağının önüne geldik. Daha caddeye bakan kapısına bile o kadar araba park etmiş ki, bebek arabasıyla içeri giremiyoruz. Yoldakilerden rica ettim, caddeden araba durdurdular biz de park etmiş arabaların etrafından dolanarak sağlık ocağının ana kapısından girdik.
Ada aşısını oldu, çıktık. Karşılaştığımız manzara aynen bu. Şu arabaları geçip yola ulaşmamız gerekiyor.
Arabaların arasından bu şekilde zar zor geçtik.
Ve yine kaldırımdayız. Yola engelliler için yapılan kısım su içinde kalmış, önüne de iki tane taş konmuş. Suya girsem taşa takılacağım. Yanımız yine vızır vızır araba.
Mecbur sol taraftan yine araba durdurup, caddeye inip öyle diğer kaldırıma geçtim.
İşte burası da biraz evvel anlattığım minibüs gazabına uğramaktan yırttığımız ana cadde. Kızım bile şaşırdı bu hengameye. Sürekli arabaları durduruyorum, birilerinden yardım istiyorum. Sadece 10 dakikalık yol için.
Türkiye İstatistik Kurumunun 2015 verilerine göre Türkiye nüfusunun %29.4'ünü çocuklar oluşturuyor.
Yine Türkiye nüfusunun %12.3'ünü engelliler oluşturuyor.
Ben bebek arabasıyla bile gidemiyorken...
Fotoğraflar İstanbul Bahçelievler'de çekilmiştir.
18 yorum
Ahh çocuğum henüz yok ama ne kadar da zor bir durum olduğunu şimdi farkettim :( Çok üzücü gerçekten :/ İnsanları bilinçlendirmek lazım :) Ben bunu facebook sayfam da da paylaşayım en iyisi.Farkındalık yaratmak lazım
YanıtlaSilTeşekkür ederim Begonvil'im, hep çok düşüncelisin :)
SilDiyecek birsey yok gercekten o kadar yollar yapılıyor ama ne engelliler icin ne de çocuklu insanlar için bir düzenli yol yok var olan yerlere de park eden insanlara insan demiyorum ben artık.
YanıtlaSilZaten o arabaların kapattığı yerler bile düzgün bir şekilde yapılmış değil. Tekerlekli sandalye geçemez bir çoğundan. Yapılmış olsun diye yapıldığını düşünüyorum bir çok şeyin. Park ettiğin yere de dikkat edeceksin tabii ki, başkalarını mağdur etmek çok kötü. Benden bir kaç okkalı yemedi desem yalan olur :)
Silçocuğum yok ama şunları okurken ne kadar sinirim bozuldu ülkemizin hiç bi yerinde düzen söz konusu değil ne yazık ki!
YanıtlaSilMaalesef, sistem insanı eve tıkıyor.
SilTesadüfen blog yazınızı okudum.Çok güzel anlatmışsınız ben de bir engelli olarak bu yaşamış olduğunuzu olayı bir çok kez yaşadım. Onun için kendime bir blog açtım.
YanıtlaSilEngellilerin yaşamış olduğu sorunları her kesin anlaması dileğim ile...
Bakmak isterseniz http://engelsizrenkler.blogspot.com.tr/
Hoş geldiniz. Ne güzel düşünmüşsünüz. Genel itibariyle yaşamadığımız şeyleri görmezden gelmeye eğilimliyiz. Geliyorum blogunuza.
SilAman dikkat edin efendim size de kızınıza da bir şey olmasın.
YanıtlaSilhttp://ucluklavye.blogspot.com.tr/ sizi de kişisel bloguma beklerim.
Hoş geldiniz, teşekkür ederim. Hep dikkat kesilmek durumundayız.
SilÇok çok haklısın :( çok duyarsız milletiz.
YanıtlaSilGenel olarak öyle olduk maalesef. Allahtan hala güzel insanlar var da seslenince yardıma koşuyorlar. Çekingen bir yapım olsaydı çok daha fazla zorluk yaşardım. Çevremize sorumluluk kısmı uçmuş gitmiş beyinlerden.
Silbebek arabası ile İstanbul sokaklarında gezmek tam bir macera tek başıma çok zorluk çekerdim ben de eskiden :-((
YanıtlaSilEskiden her şey daha da zorken bir de... Şimdi güya imkanlar çoğaldı ama yine zor :)
SilOkudum gördüm gerçektende yaşayan bilir derler ya çok sinirlendim...bebek arabasıyla geçeceğim yerde araba varsa buradan söylüyorum o arabaları çizdigim dogrudur, çizerek geçiyorum bende...umrumda değil hakliyim sonucta...böyle tiplere gıcık oluyorum:( bu konuyu bende kaleme almalıyım...yazı farkindalik oluşturmuş teşekkürler....takipteyim
YanıtlaSil:) Hep aklımdan geçiyor aynı şey. İyi ki geldiniz ben de hemen ziyarete geliyorum blogunuzu. Sevgiler..
SilBen de her bebek arabasıyla dışarı çıktığım da engellilerin ne zorluklar yaşadığını anlıyorum. Rüya 2018e kadar erişilebilir olacak ulaşım yolu ve araçları. Şimdilik çok da ilerleme yok.
YanıtlaSilHoş geldiniz :) Aynen yazdığınız gibi, yollar fena. İstenilse gayet de düzeltilebilir diye düşünüyorum ama olan muhtaçlara oluyor.
Sil